4 Şubat 2012 Cumartesi

Duyarli Ebeveyn Olabilmenin Anahtari Nedir?

Coook hizli gelisen bebeklerimizin donem donem huylari, sagliklari, fizikleri ve algilamalari nasil degisiyorsa biz ebeveynlerinde ayni hizda bu gereksinimlere ayak uydurup bebegimizin hizina yetismemiz sart hale geliyor. Kitaplar karistirmak, bloglar ve uzman yorumlarini okumak ve kendimizce yorumlamak gibi. Sinem Olcay Kademoglu'nun "Merhaba Bebek" isimli kitabi kafamdaki binlerce sorunun birkac tanesini yanitladi. Paylasmak isterim. 9-12 aylik arasi olan bebeklerimizin gelisimleri her ayda oldugu gibi zirveye cikiyor. Emeklemesi, ayaklanmasi, dis cikarmasi, birkac kelime soylemesi, yemeyi ve uyumayi reddetmesi gibi. Bu hizli gelisimle birlikte yogrulup sekil alan ebeveynler ve ozellikle anneler bir bakiyoruz ki basit bir gunumuzun tum ani bebegimizi kollamak ve " e simdi nasil yapsam ki? " seklinde kafa karisikliklariyla geciyor. Gordugu her nesneyi algilama, tanima istahiyla yanip tutusan bebeklerimize "hayir" demeyi bazen yanlis, bazen de gerekli goruruz. Kimi uzmanlar bu tavrin bebegi kisitlayici, hapsedici oldugunu ifade ediyor. Fakat ben bu kitapta ogrendim ki, 9-12 aylik donem "hayir" demeye baslama zamani. Ebeveyn bu donemde sinir koyma ile disiplin arasindaki ince cizgiye giriyor. Bebekleri tehlikelerden korumak adina ve onun sosyal hayatinda dislanmalarla uyumsuzluklar yasamamasi acisindan gerekli oldugu bile soylenebilir. Fakat anne tarafindan soylenecek hayirlar dengelenmeliymis. Mesela haftada ogretceginiz iki hayir uyarisi yeterli oluyormus. Ornegin " hayir elleme, cunku elin yanar." yada " sehpayi itme, cunku dusup canini acitabilirsin. " gibi. Bu tavirlar uygulanirken de surat ifadesi hep ayni olmali ve yasak bolgeden hemen uzaklastirilmaliymis. Tabi uzmanlar hayirlar konusunda ebeveynede sinirlamalar getiriyor. Hayirlarda oncelikleri belirleyip herseye yasak getirilmemeliymis. Veeee evinizin kosullari, bebeginizin egilimleri dogrultusunda hayirlarin dengesini kurmak ve catismayi azaltmak bu donemden itibaren ebeveynlik sanatinin en ince noktaxi olacakmis. Cikardigim genel sonucta sudur ki; bebegimize verdigimiz en ufak iyi yada kotu egitim yine bize donecektir. Ayni o saglikli olunca bizimde keyifli, o neseli olunca bizimde huzurlu oldugumz gibi... Uygulayabilmek umuduyla...

2 yorum:

  1. Hımmm demek ki haftada iki "Hayır!" öğretiyoruz ve sadece "Hayır!" demek yetmiyor nedenini de açıklıyoruz ve aynı yüz ifadesiyle. Ve hemen oradan uzaklaştırıyoruz. "Hayır1" demediğimizde dikkatini mi başka yöne çekeceğiz acaba? Bir de "Hayır!" kelimesinin çok kullanılmaması konusuna katılıyorum çünkü "Hayır!" kelimesinin ne kadar önemli olduğunu bu şekilde anlarlar gibi geliyor:)

    YanıtlaSil
  2. Aynen oyle... Kesinlikle katiliyorum. Hayir dedigimiz seylerde de -ornegin sehpaya tutunup kalkmak gibi- hayir deyip hemen uzaga oturtmaliymisiz. Hayir demeyi secmedigimiz hallerde de aynen dediginiz gibi dikkat dagtimak ve oradan uzaklastirmak gerkiyormus. Zaten 1 yas oncesi uygulanacak haftada 2 hayir olmasi hem bebek hemde anne icin bezdirici olmaktan cikiyormus. Yani surekli hayir diyen bir anne ve artik bir sure sonra anneyi dikkate almayan bir bebek yaratilmamaliymis.

    YanıtlaSil