20 Şubat 2012 Pazartesi

BEBEK, TATiL VE BiLE BiLE LADES...!

Günes göründüüüü...

           O soguk, ıslak ve nesesiz kasvetli kıs günlerinin geride kalması umuduyla, pek bir yaz havasına girmiş bulunuyorum.

            Deniz, sıcak kum, acık büfe ögünlerin adını anmak bile tatil özlemimi iki katına cıkarıyor. Hafifce tatlı tatlı esen aksam rüzgarında karsılıklı icilen bir kadeh bir icki, sabah kahvaltılarında binbir cesit yiyeceklerden hangisini alacagına karar verememe, o güzelim günesin altında ıslanıp ıslanıp kurumak, ögle yemegi arkası yasanılan abur cubur cılgınlıgı ( mısır, dondurma. midye dolma vb :), eger gece cıkılacaksa odaya girip sarkılar söyleyerek hazırlanma halleri yok muuu insanı kendinden gecirir de gecirir. Tatilin basladıgı ilk gün hayıflanmaya baslar insan adeta, sayılı günler cabuk gecer düsüncesiyle. Aldıgı kiloları da hak görür kadın kişisi kendine. 3 ay evvel basladıgı diyet, yerle yeksandır tatilin ilk günü itibariyle. Yenilir, icilir, sıradan bir sohbet yada hergün dinlenilen bir sarkı bile tatil mekanında daha bir eglenceli gelir, keyif verir insana. '' Kahvemi icseeemmmm yoksa soguk birseyler mi?'' diye sımarıklık yaparken ooohh kim hatırlar iş telaşını yada evdeki boyanması gereken arka balkonu. Birde bu keyif denen meret öyle girer insanın kanına. Mesela yasadıgın sehirde katlandıgın trafige Bodrum barlar sokagına giderken yasasan, o güzelim evlere bakıp, o mis cicek kokusunu icine cekerken yüzünün aldıgı gülümseme ifadesini terkedip iki fena kelam edemezsin. '' Yok yok anacım yok, yasanmaz su İstanbulda. Buranın trafigi bile güzel...!'' deeeer bakarsın keyfine...
            Tatil öncesi ve sonrası olarak herseyi biliyorum tamam da cocukla tatil yapma serefine (!) bu yıl ilk kez nail olacagım. Günlük ev gezmesinde bile bozulan düzenler, tatilde de umarım basımıza dert acmaz. Ama siz söylemeyin biliyorum acacak :) Sahil boyu pesinden kosup duracagımı, konusurken kendimin parelenerek iki lokma yemek icin delirecegimi, zaten kabus olan uykularımızın orada daha bir zor gelecegini biliyorum. Bana lazım gelen bence, yılların gelenegini nesilden nesile tasıyan veletlerin gelenegini benim melek kızımın bozmasını ummak :)
               
              Ama bir saniye....! Sanırım ben bu isinde sırrını cözdüm ve gerekli formülü biliyorum . Evet evet, biliyorum.


               Olmazsa olmazım ve unutmadan valizimin, cebimin ve bilumum her deligin icine sokup tasıyacagım sey su :

            Sabır, Sabır ve birazcık daha Sabır..... :)



10 yorum:

  1. Degil mi Sevgili balbocukleri? Ben de istiyorum tatil.sadece gectigimz sene yapamadim ama 10 yil yapmams gibiyim. Deniz, deniz, deniz.... Bir de orta sekerli, ogle sonrasi:))

    YanıtlaSil
  2. bu yazından sonra neler hatırladım:)
    Çeşmedeyiz.. denizden çıkmışız ve mısır yiyoruz.. :)

    YanıtlaSil
  3. Sevgili Saadet, benden bir ucleme gelsin o zaman.:)
    Bodrum, deniz ve midye dolma:)

    YanıtlaSil
  4. Ben de özledim güneşli günleri. Hele senin yazını okuyunca :)

    YanıtlaSil
  5. Bende Ahucum bende:) denizin sogunu, abur cuburlari, herseyi:)

    YanıtlaSil
  6. ben yazı değilde baharı çok özledim, bi hırkayla dışarı çıkmayı, hafif serin biraz sıcak o kızık akşamüstü güneşlerini ahh ahhh
    İzmirin sıcağıda pek acayip oluyor yaa :)

    sevgiler

    YanıtlaSil
  7. Hosgeldin Darkolivee:)
    Aaahh ah o bahar aksamlari yok mu? O bahsettigin kizil aksamlar benim icin gunun en ama wn guzel saatleridir. Hani gokyuzune bakarken sanki gozunde gunes gozlugu varmis gibi, gunesin icine icine bakarsin da rahatsiz olmazsin ya..... Yazin tadi, baharin tadi hepsi ayri bir guzel...
    İzmirde yasiyorsun galiba? Eger oyleyse kiskandiiiimmm seniiiii...:)
    Benden de sevgiler:)

    YanıtlaSil
  8. Merhaba, blogun muthis, takibindeyim, senide beklerim bloguma, trendberry.blogspot.com :)

    YanıtlaSil
  9. Tesekkur edrrim Sevgili Beril:)
    İlk firsatta ugrayacagim....

    YanıtlaSil