10 Şubat 2012 Cuma

Acikca soruyorum! Mutlu musun?

Mutlu anne olabilmenin sırrı, mutlu insan olabilmekten geciyor. Cetrefilli dusunceler, birbirine girmis planlar, duzensiz ruh ve ev hali, bizi sadece ve sadece mutsuzluga surukler. Herseyin bir hal caresi var.(: Nasil mi? Yarin Biranne-birbebek'te...

8 Şubat 2012 Çarşamba

Biz Zombi Anneler

Her sabah aynaya baktıgımda; mor göz altları, darmadagın saclar ve kızarmıs gözler benim artık orjinal görüntüm haline geldi. Hatta öyle ki, ' amaaan ne oyle makyajmış, fönmüş. Saca, cilde zararlı canım bunlar ...! ' deyip, kendimi bakımsız halimle daha bir beğenir oldum. Dogallık gercek guzelliktir diyerek kendimi eglemeye basladım.

                  
 Ayrıca puri-pak makyaj, utulu gıyecekler ve topuklu ayakkabıları hiç mi hiç tasvip etmiyorum. :) Soguk suyla yıkanmış bir yüze uygulanan bir nemlendirici, arkadan sıkıca toplanmış saclar ve taş gibi bir spor ayakkabı yada mini mini bir babet bence cok daha seksi. İnsanın kendini dogal halinde bırakması ve boyanmaması en güzel çıplaklıktır. Görebilene....!

Havada buz gibi zaten. N'apıcaz ki sanki dışarlarda? Yaz gelsin, elbet bir tatil yapılır orta halli:) Onca zevkli aktivite varken evimizde, üstelik evin tüm odalarında vee üstelik kayıt, çekiliş ve masraf olmadan bizi beklerken gezmek hiçte eglenceli değil. Sepet sepet ütü, tepe tepe bulaşık ve zırıl zırıl bir afacan varken ne gerek var baska eglenceye?

Aslında ne gerek var aynaya bakmaya? :))








                  


6 Şubat 2012 Pazartesi

Sence dün yakalanır mı?

Sence dün yakalanir mi? Ne sacma degil mi? Dun yasanmis ve bitmistir. An itibariyle vakit bugunu gosterir. Bugun " Kalkip yemek icin alisverise gitmem gerek " denir mesela. " Gelecek yil iznimde yurtdisina cikmak istiyoruz " da ornektir bu duruma. Yillarin isik hiziyla gecmesini hem istemeyiz, hemde biz su yolu veririz daha da tesvik edercesine. Hep bugun ve yarin icin kaygilanilir veya umutlanilir mesela. Cocugunun yasi ilerledikce anne daha bir evhamlanir, " bakalim ne isler acacak basimiza bu oglan!" der durur. Gelecek korkutur cogumuzu. Durup soyle bir soluklanip, dunumu iyi yasamam lazim demez kimsecik. Halbuki dun daha bir bizdendir, tanidiktir, ortaktir yedigimize ictigimize, sozumuze, yuzumuze. Ona yatirim yapmak lazim gelir, guvenini kazanmak, sevgisini haketmek. Cunku ben bilirim; en kalabalik dost meclislerinde de, en sakin ve yalniz kahve kokulu dusuncelerde de ANILAR vardir insanin dilinde yada belleginde. Anilar da yalniz dundedir. Sizinde bilginize....

5 Şubat 2012 Pazar

Henuz cok erken... :(

10 ay bitti seninle, verdiklerinle ve hissettirdiklerinle. Artik sinemaya gidemiyorum, saclarimi yaptiramiyorum, iki durak sonraki semt bile uzak bana gezebilmek icin. Ama olsun, senin minik ellerini koklamak, terleyen saclarini oksamak, mis kokulu ayaklarini opmenin aski tarifsiz...Hep yanyanayiz, koyun koyunayiz, ten teneyiz, sukur... Nolur aramizdaki bagi koparma. Seni doyurmami iste, agla, agla elde edene kadar... Ben seni emzirebilmek icin ne gerekirse yapacagim... Soz... Ama sende iste kuzum... Daha cok erken, cok ....:(

4 Şubat 2012 Cumartesi

Duyarli Ebeveyn Olabilmenin Anahtari Nedir?

Coook hizli gelisen bebeklerimizin donem donem huylari, sagliklari, fizikleri ve algilamalari nasil degisiyorsa biz ebeveynlerinde ayni hizda bu gereksinimlere ayak uydurup bebegimizin hizina yetismemiz sart hale geliyor. Kitaplar karistirmak, bloglar ve uzman yorumlarini okumak ve kendimizce yorumlamak gibi. Sinem Olcay Kademoglu'nun "Merhaba Bebek" isimli kitabi kafamdaki binlerce sorunun birkac tanesini yanitladi. Paylasmak isterim. 9-12 aylik arasi olan bebeklerimizin gelisimleri her ayda oldugu gibi zirveye cikiyor. Emeklemesi, ayaklanmasi, dis cikarmasi, birkac kelime soylemesi, yemeyi ve uyumayi reddetmesi gibi. Bu hizli gelisimle birlikte yogrulup sekil alan ebeveynler ve ozellikle anneler bir bakiyoruz ki basit bir gunumuzun tum ani bebegimizi kollamak ve " e simdi nasil yapsam ki? " seklinde kafa karisikliklariyla geciyor. Gordugu her nesneyi algilama, tanima istahiyla yanip tutusan bebeklerimize "hayir" demeyi bazen yanlis, bazen de gerekli goruruz. Kimi uzmanlar bu tavrin bebegi kisitlayici, hapsedici oldugunu ifade ediyor. Fakat ben bu kitapta ogrendim ki, 9-12 aylik donem "hayir" demeye baslama zamani. Ebeveyn bu donemde sinir koyma ile disiplin arasindaki ince cizgiye giriyor. Bebekleri tehlikelerden korumak adina ve onun sosyal hayatinda dislanmalarla uyumsuzluklar yasamamasi acisindan gerekli oldugu bile soylenebilir. Fakat anne tarafindan soylenecek hayirlar dengelenmeliymis. Mesela haftada ogretceginiz iki hayir uyarisi yeterli oluyormus. Ornegin " hayir elleme, cunku elin yanar." yada " sehpayi itme, cunku dusup canini acitabilirsin. " gibi. Bu tavirlar uygulanirken de surat ifadesi hep ayni olmali ve yasak bolgeden hemen uzaklastirilmaliymis. Tabi uzmanlar hayirlar konusunda ebeveynede sinirlamalar getiriyor. Hayirlarda oncelikleri belirleyip herseye yasak getirilmemeliymis. Veeee evinizin kosullari, bebeginizin egilimleri dogrultusunda hayirlarin dengesini kurmak ve catismayi azaltmak bu donemden itibaren ebeveynlik sanatinin en ince noktaxi olacakmis. Cikardigim genel sonucta sudur ki; bebegimize verdigimiz en ufak iyi yada kotu egitim yine bize donecektir. Ayni o saglikli olunca bizimde keyifli, o neseli olunca bizimde huzurlu oldugumz gibi... Uygulayabilmek umuduyla...

3 Şubat 2012 Cuma

Annelik yarim olmaksa, tam olmak evlatsiz yasamak mi?

Evet tamda boyle der gibi gelisti bugun, kızım teyzosunun verdigi makarnalari afiyetle, elinde mıncıra mıncıra yerken. " Bu yumusak beyaz seyler ne kadar lezzetli ve eglenceli..!" Sıkıstırmak, ovusturmak, ezmek ve sonra hooop agzina goturmek. Son zamanlarda hic eglenmedigi kadar eglendi ve birseye odaklanmadigi kadar odaklandi. Ve hoooop taze anne yine kendini sorgulamaya basladi. Acaba her ne kadar cesitlendirmeye calissamda, kizim yaptigim mamalardan cok mu sıkıldı ve bunca zamandir ona sevmedigi seyleri mi yedirdim?. Yada tami tamina 6 tane disi varken herhangi bir bogulma tehlikesi gecirir korkusuyla onun gelisimini ters yonde etkileyecek kadar gec mi kaldim?. Annelik sanirim kadinin kendini hep sorgulama ve begenmeme hali. Nerden duydugum hatirlamiyorum ama aklimda kalan bazi sozler var: Annelik, anne kisisinin kendini hep yarim ve eksik hissetme halidir. -Hasta oldu cunku, gectigimiz pazar piknige gitmeseydik usutmezdi. Uyumuyor cunku, ben arkadasima gidip uyku saatini gecirmeseydim, uyku duzeni bozulmazdi- seklinde uzayip giden varsayimlar. Yarim olmak annelikse, tam olmak evlatsiz yasamak mi? Alin size bir ic sorgulama konusu daha....:)

2 Şubat 2012 Perşembe

Uyusa da büyüse ninnniiii....

" Uyusun da büyüsün ninni, tipis tipis yürüsün ninniii" Bebegim yaklasik 1 aydir insanlik icin kucuk ama kendi icin cooook buyuk bir deneyim yasiyor. Yurumeye calisiyor :) tutunacak bir yer bulur bulmaz ona yapisiyor ve siralamaya calisiyor. Gercekten yorucu ve pesinden ayrilamadigim bir doneminde. Belkide bundan sonraki gercek cocuga hazirliyordur annesini. O sessiz sakin, biraktigim yerde yatip kalan kizim gitti, yerine sanki etrafinda bir panayir varmis gibi mutluluktan deli gibi saga sola yetismeye calisan bir kizim oldu. He bu arada doktorumuzn soyledigi ve internetten edindigim bilgilere gore bu donemin bebekte birazda yan etkileri oluyor. İstahsizlik ve uykusuzluk gibi " ee artik daha ne olabilir ki bundan fena ...! " dedirtecek turden etkiler ustelik. Kesfe cikalacak onca oda, dolap icleri varken neden yemek yemekle ve uyumakla oyalansin ki minik kasifler... Ama hersey ve her donem gecici biliyorum. Evi tam anlamiyla ( kazasiz, hasarsiz ) kesfedip sikildiginda biliyorum ki parka, sokaga gidelim gibi yeni seruvenler pesinde kizimin ruzgarinda savruluyor olacagim. Her yorgunluga ve sikintiya ragmen onlara sahip olmak cok guzel gercekten. Herkesin bebegine cook sagliklar diliyoruz..